11 Mayıs 2014

Yol'da


Aklımda akıl almaz hayaller vardı. Dünyanın her yerine gidecek gücüm şimdilik yoktu belki ama istediğim yerlerde, arkama bakmadan çıkılan yollarda olmalıydım.

Acılardan, ayrılıklardan, saçma sapan kavgalardan bıkmıştım. Yüreğimin götürdüğü yere değil, kendimi de yanıma alıp ayağımın götürdüğü yerlere gitmeliydim. Hayatın peşinden sürüklenmek istiyordum.
Hayallerimi anlatmak anlamsızdı. Çünkü herkesin söyleyecek bir sözü, yargılayacak bir tavrı mutlaka vardı.
Bunu fark ettiğimden beri kendime anlatmaya başlamıştım her şeyi. Kafamda istediğim şeyleri kurgular ve bir tiyatro sahnesindeymişçesine, elimde kahvem, tiradımı tekrar eder dururdum.

İnsanlara bir şeyleri anlatma isteği çok zaman önce tükenmişti bende. Uzunca bir tahta kapıdan girip, kendime doğru koşuyordum artık.
Uzaklaşmak beni bir parça korkutsa da günden güne güç veriyordu.
Birilerine bir şeylerin açıklamasını yapmamak, kararlar verip o doğrultuda yürümek. İşte bu, buydu belki de büyümek.
Onaylanmayı beklemeden, "Kim ne der?" diye düşünmeden, kendi ayaklarımın üzerinde duracağımı bilmek mutlu ediyordu beni.
İlişki yaşamak zaman zaman sadece film izlerken eksikliğini hissettiğim fakat çabucak bertaraf ettiğim bir histi artık.
Ben her yerde olmalıydım. Hayatın aktığı her yerde. Çılgınların arkasından sürüklenmeli, şairlerin şiirlerini dinlemeli, alkole düşmeli, üretmeli ve hiç durmadan üretmeye devam etmeliydim.
Aidiyet bana göre değildi. Ait olmak, birine kendimi adamak ve sonra dağılmak işte bu artık bana çok uzaktı.

Boşluklar içinde geçen onca dolu yıldan sonra, önemli olanın 'Ben' olduğumu anladıktan sonra yola koyulmaya karar verdim.
Okumam gereken milyonlarca kitap, gitmem gereken onlarca şehir, görmem gereken yüzlerce yer ve tanışmam geren bir sürü insan vardı.

Zaman durmuyordu. Avuçlarım arasından kayıp giderken yapabileceğim tek şey, yaşamaktı.
Bu yüzden toplumun çizdiği sözde düzen safsatasının dışına çıkıp yaşamaya karar verdim.
Eski, kapaklı, deriden yapılmış bir bavulum vardı. 
Bir kaç paket sigara, bir kutu nescafe, üç beş giyecek eşya, ve kedim Jack'i de yanıma alarak hiç bilmediğim bir yola çıkacaktım. 
Korkmuyordum. Korkarak yaşamak bana yıllarımı kaybettirmişti. Ve artık kaybedecek bir şeyim yoktu. Aksine bulacak çok şeyim vardı.

Ve bir sigara yakıp yola koyulmak için güç topladım.
Müziğin sesini sonuna kadar açtım ve gelecek günlerin bana ne getireceğini bilmeden yaşamaya başladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder